Galatasaray’da sihir bozuldu. Hokus pokus üç kupada da yokuz. Sedat Kaya yazdı
Transfer döneminde futbol dünyamızın en popüler yöneticiydi Galatasaray başkan vekili Erden Timur.
Arka arkaya flaş transferler yaptı.
Onlarca futbolcuya kulüp kasasından milyon dolarlar dağıttı.
Aldıkça aldı, amigo gazeteciler tarafından manşetlere taşındı.
O dönem fotoğrafı en çok yayınlanan yöneticiydi.
Özel pozlar, yakın plan çekimler.
Milyon dolarlar verse bu reklamı yaptıramazdı.
Açın o günkü gazeteleri neler yazıldığını göreceksiniz.
“Tarihin en iyi kadrosu”
“Transfer sihirbazı Erden Timur”
“Hedef Şampiyonlar Ligi Kupası”
“Kim tutar Galatasaray’ı”
Daha neler, neler!
Çoğu sipariş haberdi.
Ne oldu sonuçta.
Galatasaray önce Şampiyonlar Ligi’nden, sonra UEFA Kupası’ndan, şimdi de Türkiye Kupası’ndan elendi.
Elinde kala kala bir Süper Lig kaldı.
Bu kadro Süper Lig için mi kurulmuştu?
O günlerde Erden Timur’un transfer hamlelerini eleştirenler hain ilan edilmişti.
Onlar bugün haklı çıktılar.
Galatasaray bir ayda üç kupada havlu attı.
İmza attıklarında göklere çıkarılanların çoğu şimdi kayıplarda.
Ziyech’e ne oldu?
Ndombele nerede?
Tete bir var, bir yok.
Zaha sürekli problem.
Angelino ve Bakambu yollandı.
Hele hele bir Halil Dervişoğlu var ki, hiç sormayın!
Düşünebiliyor musuz, dev kadro diye göklere çıkarılan takım, Sparta Prag’da sağ ve sol bekleri olmadan oynadı.
Sonuçta kayıp sadece prestij değil.
Olan Galatasaray’ın kasasına da oldu.
Zarar kaç milyon dolar acaba?
Şimdi sormak gerekiyor.
Bu mu sihirbazlık?
Hokus, pokus, üç kupada yokuz!
İlizyon bir yanılsamadır.
İnsana gözü bağı olur.
Bağ çözülünce gerçek kabak gibi ortaya çıkar.
Yazıyı bir sihirbazlık hikayesi ile tamamlayalım.
Meşhur sihirbaz David Copperfield Rusya’da bir gösteri düzenler.
İzleyenlere bakın der “Şu bir vagon elmayı görüyor musunuz?”
Halk “görüyoruz” diye bağırır.
David Copperfield hokus pokus yapar ve hop
elmalar ortadan kaybolur.
Büyük bir alkış tufanı kopar.
Ancak gösteriden sonra David Copperfield yanına bir adam yaklaşır ve “Ben
senden daha iyisini yaparım” der.
David şaşkınlıkla sorar, “Siz de mi sihirbazsınız?”
Adam gülerek cevaplar.
“Ben gümrük
memuruyum.”
Sonra eline bir kağıt alır,
üzerine bir şeyler yazar ve damgalar.
Kağıdı David Copperfield’e gösterir.
“Bak o bir vagon elma var ya, şimdi onlar bir vagon patates oldular. Böyledir bu işler. İstediğin
kadar hava at, herşey bir damgaya bakar, elmalar birden patates oluverir.”
Futbolda da böyledir bu işler.
İstediğin transferi yap, istediğin kadroyu kur, sonuçta herkes skor tabelasındaki damgaya bakar!
Çünkü hakikat o tabelada yazandır.